Türk Dünyası'nın Gelecek 100 Yılına Büyük Yatırım!..

1990 yılından bu yana Orta Asya’da lise ve fakülte açan Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı bu yıl da fakültelere öğrenci gönderecek. Vakıf Başkanı Prof. Dr. Yazgan Orta Asya’daki lise ve fakültelerde Türkçe eğitim yaptıklarını başka bir dille eğitim yapmanın hıyanet olduğunu söyledi

SOVYETLER Birliği’nin 1989 yılında dağılmasından hemen sonra, 1990 yılında Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri’nde gelecekte Türk Dünyası’nı yönetecek yöneticileri, bilim adamlarını, girişimcileri yetiştirmek üzere ilk yüksek öğrenim kurumunu Azerbaycan’da İşletme Fakültesi ile başlattı. Bundan sonra Kazakistan,Kırgızistan ve Azerbaycan’da lise ve fakülteler açmaya devam etti. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof Dr. Turan Yazgan dünyadaki en büyük yatırımın insana yapılan yatırım olduğunu belirterek “Bizim vakıf olarak günlük politikalarla işimiz yok. Bu politikalar hükümetlerin işidir. Biz eğitimle Türk kültürünü, Orta Asya’da 70 yıl boyunca kendi kültürünü yaşayamamış olan kardeşlerimizin yeni nesline vermek için harekete geçtik. Türk Dünyası’nın gelecek 100 yılına yatırım yapıyoruz”dedi. Prof. Dr. Turan Yazgan, Azerbaycan Kırgızistan ve Kazakistan’daki vakfın kurduğu fakültelere bu yıl da öğrenci almaya başlayacaklarını belirtti. Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan Orta Asya’da Vakfın açtığı lise ve fakültelerin verdiği eğitim ve hedefleri üzerine sorularımızı cevapladı</B>

Biz para dilenmiyoruz

Açtığınız fakülteler paralı mı ne kadar para ödeniyor?

Bizim buradan giden çocuklarımız için paralı, oradan aldıklarımız için ise parasızdır. Buradan giden öğrencilerimiz için aldığımız para da oranın devlet harcını ihtiva eder ve bize de çok cüzi bir şey kalır. Mesela Kazakistan ve Kırgizistan’daki bölümlerimiz 3 bin dolardır. Bunun 1500 doları oranın devlet harcı olarak ödenir. Bakü’de 4 bin dolar. Bunlar geçen sene hepsi 2 bin dolardı. Türkiye’de ana okulunda alınan ücretin 4’te 1’i bile değildir, bu ücretler. Türkiye üniversiteleri, özel üniversiteleri ise Amerika’dan da pahalıdır.

Paralı üniversiteler de destek alıyor mu devletten?

Evet destek alıyor, Türkiye’de. Bizim devletten, veya başka bir kurum veya şahıslardan hiçbir suret ve şekilde destek almıyoruz.. Zaten biz dilenmeyen bir vakıfız Türkiye’de. Asla el açmayan. Vakıflar el açmaz zaten, vakıflar dilenmez. Devlet de dilenmez. Devlet de el açmaz. Ama Türkiye’de ne hikmetse dilenmeyen yok. Bütün okullar, bütün hastaneler.

Üniversitelerinizdeki eğitim kalitesi nasıl?

Şimdi kendi dekanlarımızın iddiasıyla söylüyorum. Türkiye’de eşdeğer bir bölümün öğrencileriyle, devletimizin yönetiminde, devletimizin nezaretinde her an çocuklarımızı yarıştırmaya hazırız. Kayıtsız şartsız. Çünkü biz gönderdiğimiz hocalarla en iyi şekilde eğitim yapıyoruz. Hocaların hepsi idealist fedakâr insanlardır. Oraya askerlik görevi yapmaya giden hocalardır. Para için gidenler Yesevi’ye gider, Manas’a gider.Hocalar 24 saat, bunu da bakın ciddi şekilde söylüyorum, 24 saat öğrencinin emrindedir. Orada yaptığımız eğitimde devamlı kontrol edilir.</B>

Gorbaçov’dan fakülteye övgü

Hocalar Türkiyeden mi gidiyor?

Kayıtsız şartsız Türkiye’den gider. Celalabad’da 35 öğretim üyemiz çalışır. Bakü’de 30 öğretim üyemiz çalışır.

Peki orayı bitiren bir öğrenci Türkiye’de iş bulabiliyor mu?

Türkiye’dekini bitiren bir öğrenci ne kadar iş bulabiliyorsa o çocuk da o kadar iş bulur. Ama bizim çocuğun bir avantajı, bir kere şiveyi bilir. Türk şivesini bilir, Kırgızcayı veya Kazakçayı veya Azerbaycan şivesini. İkincisi, arzu etmişse. Rusça’yı çok iyi öğrenmiştir. Mesela Bakü İşletme Enstitüsü 1990’da açılmıştır. Ve o zaman komünistler vardı, Sovyetler yaşıyordu. Ve Gorbaçov Sovyetler’in başındaydı. Bizim enstitü açıldıktan sonra Gorbaçov’un Moskova televizyonundan yaptığı konuşma aynen şudur: ‘Sovyetler ittifakında yapılmış en hayırlı iş, Bakü’de Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın açtığı İşletme Enstitüsü’dür’ demiştir. </B>

Girişimci yetişiyor</B>

Neden demiştir? Bunu bizim devletimiz o zaman idrak etmedi. Gitti, matematik, fizik öğretmeye kalktı. İngilizce eğitim yapan okullar kurdu. Rusça eğitim yapan üniversite kurdu. </B>

Neden Gorbaçov bunu söyledi? Çünkü bütün Sovyet insanının gücü pazar ekonomisine geçişin sancılarını yaşıyordu. Sovyetler, devlet memuru tipi yetiştirdi. Biz müteşebbis tipi yetiştiren enstitü açtık. Bizim devlet ise çok yanlış bir şey yaptı. 352 üniversitesi olan Kazakistan’da gitti üniversite kurdu. 12 bin nüfuslu yerde kurdu hemde. Çok yanlış bir şey. Bunların üniversiteye ihtiyacı yok. Ama onların pazar ekonomisi elemanını yetiştirecek fakültelere ihtiyacı var. </B>

Başka eğitim hıyanettir!!!

Bu kadar ilgiyi nasıl sağladınız?

Ciddiyetle. Eğitimi ticarete alet etmemekle ve yabancı dille eğitim yapmamakla. Türk devleti veya Türk kurumları oraya gidiyorsa Türkçe için gider. Başka şey için gidiyorsa hıyanettir. Biz Türkçe için gittik ve Türkçe eğitim yapıyoruz.

Toplam öğrenci sayınız ne kadar?

Fakültelerde 4 bin 500 resmi öğrencimiz var. 25 kadar lisede binlerce öğrenciye eğitim veriyoruz. Fakülte olarak da Azerbaycan’da 1, Kırgızistan’da 2, Kazakistan’da 1, toplam 4 bin 500 öğrenci. Eğitimi, idaresi, masrafları her şeyi bize ait olan. Bu 25 lisede biz sadece Türkçe öğretiyoruz. Yabancı dil öğretir gibi. </B>

ABD verdiğimiz eğitimden rahatsız

Türkiye için Orta Asya’daki eğitim nasıl bir vizyon içeriyor?

AMERİKA’NIN çok yakından takip ettiğini biliyoruz. Çünkü onların biz emellerini kıran bir kurumuz. Onlar Türk düşmanlığı aşılıyorlar. Misyonerlik adı altında binlerce insanı salmışlar oralara. Türk düşmanlığı aşılıyorlar oralarda. Bu insanlara, kardeşlerimize, kandaşlarımıza, soydaşlarımıza, onların Sovyetler tarafından, Ruslar tarafından yerleştirilen Kazak milliyetçiliğini, Kırgız milliyetçiliğini canlı tutmayı ve Türklüğe ters bakmayı aşılıyorlar. Biz bunu kıran ve onları kardeşçe beraber okutan bir kurumuz. Bütün hedefimiz idrak yoluyla soylarını bizim de tabi soyumuzu öğrenmemizdir. İdrak yoluyla, propaganda yoluyla değil. Zaten idrak ediyoruz. Çünkü Kırgız’a gidiyorsun, orda beraber çalışırken, o da 5 diyor, sen de 5 diyorsun. Kol diyor, kol diyorsun. El diyor, el diyorsun. Çocuk idrak ediyor bunu. Yeter ki beraber olsun. </B>
__________________